Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Büyüklük odur ki;

    Seheryeli
    Seheryeli
    ADMIN
    ADMIN


    mesajlar mesajlar : 20179

    Doğum tarihi : 01/04/65
    Kayıt tarihi : 05/12/08

    yen Büyüklük odur ki;

    Mesaj  Seheryeli 30.09.13 23:50

    Büyüklük odur ki; Zblc

    BÜYÜKLÜK ODUR Kİ


    “Büyük olmak için;
    kimseye iltifat etmeyeceksin,
    kimseyi aldatmayacaksın.”

    M. Kemal ATATÜRK


    Çok büyük olmayan bir oda… Odada bir eğitici için bir masa ve koltuğunun yanı sıra, gelecek konukların oturacağı iki koltuk daha var…Koltukların arasında bir de bir küçük masa… Bir kütüphane ve bir elbise dolabı... Bunlar devletin kayıtlı eşyaları… Odada büyük bir masa ve çevreleyen sekiz tahta sandalye var. Küçük bir buzdolabı ve üstünde bir ısıtıcı... Çay, kahve, şeker, kurabiye kutuları... Yanında, tahtadan şık bir bardak askısında, Ülke dışına, bilimsel toplantılar için her gidişte satın alınmış, desenli-renkli- porselen bardaklar... Su için, kullanılıp atılan çok sayıda plastik bardak-kaşıklar... Öğrencilerinin, kendilerini eğiten hocalarının odasına geldiklerinde, kendi evlerindeymiş gibi rahatça hareket edecekleri bir ortam yaratılmış… Hocalarını hiçbir zaman Erk koltuğunda otururken görmemiş öğrencileri… Öğrencileri ve kendinden destek isteyen hasta sahiplerini ve konuklarını, büyük çalışma masasında karşılar, sohbet eder... Odasındaki perdelerini bile kendi dikmiş… Üstünü yapma çiçek ve kuşlarla süslemiş... Duvarlarında, masasının üstünde meslek arkadaşları olan çocukları ve eşinin, asker babasının fotoğraflarının yanı sıra ******, ilk okula başladığı yıllarda, tanıma şansını yakaladığı İsmet İnönü ve silah arkadaşlarının fotoğrafları da var. Erzurum Tıp Fakültesi'nde armağan edilmiş, el yapımı ****** Fotoğrafı da bunlar arasında... Odanın dört bir yanında, Anadolu kadınını el emeği-göz nuru kilimleri, örtüleri, çorapları, heybeleri asılı…

    Masasını çok sayıda plaket, Hipokrat heykeli, hekimlikle ilgili eskilerde kullanılan minik aletler, Anadolu’dan topladığı çok sayıda taş ve deniz kabukları süslüyor... Duvardaki Saatli Maarif Takvimi, geçmiş yılların gizemli günlerini anlatıyor. Vitrininde değer verdiği, kendini eğiten Ankara Tıp Fakültesi ve Hacettepe çocuk Kliniğindeki hocaları ve yakın arkadaşları ile çekilmiş siyah-beyaz fotoğrafları. Duvarlardaki yazılar özenerek seçilmiş;“Bugünün işini yarına bırakma”, “divide et imperia - böl ve yönet” , Mevlana’dan; “iste ama yeterince iste. Bir otun bir dağı çekmeye gücü yetmez”, Delfi tapınağının kapısındaki Sokrat’ın; “kendini bil” öz deyişleri…

    ******’ün Gençliğe Seslenişi, Gençliğin Ata’sına Yanıtı’ da duvarlara anlam kazandırmış…Bütün fotoğraflar, yazılar çerçevelenmiş... Odadaki kalemler, defterler, kitaplar, sergilenen her şey kendi maaşı ile alınmış. Fakültenin maddi desteğini ve tanımadıklarının armağanlarını hiçbir zaman kabul etmemiş… Çocukluk arkadaşları ve dostlarının getirdikleri pasta, şeker ve benzeri her şeyi çevresindekilerle paylaşmış, evine götürmemiş. Odasına girenler öylesine büyülenirler ki gördüklerinden, onunla konuşmaya gelen gazeteciler, televizyoncular, dergi sahipleri, dile getirirler odanın bu büyüleyici görünümünü…

    Odada, herkesin görebileceği bir yerde, kahverengi bir çerçevede, açık kahverengi, oldukça büyük bir kartona dikkatle bakılınca Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kocaman bir portresi görülür. Bu kartonu değerli kılan da bu portrenin önündeki; “Büyüklük Odur ki” başlıklı bir yazının içeriğindeki anlamlı sözler... Bu sözler, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Dünya Devletlerini yönetmek isteyenlere- yönetenlere uyarı niteliğindeki görüşlerini yansıtır bu sözler… Bu günü dünden gören beyninin-yüreğinin yansımasıdır her bir sözcük.

    Büyüklük Odur ki;

    Şu veya bu yoldan bir takım kimselere kendinizi beğendirmek hevesine
    düşmeyiniz, bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur.

    Şunun veya bunun sizi yüzünüze karşı gereğinden fazla çok övmesinden
    kuvvet almaya tenezzül etmeyiniz.

    Büyüklük odur ki; hiç kimseye eğilmeyeceksin, hiç kimseyi aldatma- yacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin.

    Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, önüne sonsuz engeller yığacaklardır. Kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu güçlükleri aşacaksın.

    Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin…

    İşte böyle bir odada, çok sevdiği “çocuklarım” dediği (bir çoğunun öğretim üyesi- baş hekim-rektör- dekan- uzman ve de çok başarılı olduğu, onlarla gurur duyduğu), Kutsal Anadolu topraklarında, doğuda- batıda- güneyde- kuzeyde, kırda- kentte çocukluklarını ve ilk gençlik yıllarını yaşamış, zor bir sınavı bileklerinin hakkı ile kazanarak, hekim olmak için çabalayan, kız ve erkek öğrencilerini konuk etti, kendini ziyarete gelen arkadaşları ve dostları gibi. Kapısında, onu tanıtan plaketin üstünde ****** fotoğraflı “onuncu yıl marşı” olan bu odaya, ******’ün fotoğrafına bakmadan, Behçet Kemal Çağlar’ın dizelerini okumadan, sigara içilmez uyarısını görmeden kimse içeri giremedi. Yardım isteyen herkese açıktı bu oda. Gücü yettiğince destek olmaya çalıştı, kendisinden yardım isteyen herkese. Odasında öğrencilerini ağırlamanın, bursa gereksinimi olanlara burs bularak, yeri geldiğinde özel sorunlarında destek olarak, ailelerinin sağlık sorunlarını çözerek, mesleksel- insancıl mutluluğu yaşadı bu odada. Yaklaşık otuz yıllık acı- tatlı anılarını arkada bırakarak, kitapları ve kendi eşyaları ile birlikte “hoşça kal” dediği odasının kapısından bir daha içeri girmemek üzere çıktığı tarihi “yaşamının en mutlu günü” olarak belleğine ve yüreğine işledi, altın iğneli, bembeyaz ipekten bir iplikte… Yaşamı boyunca, O’na gerçek dışı bir yaklaşımla “büyüksün” deme cesaretini bulamadı-gösteremedi hiç kimse ama hiç kimse…Buna izin vermedi hiçbir zaman. Tıpkı; onun hekim olması için çağdaş eğitimin kapılarını sonuna kadar açan Gerçek Büyük İnsan Mustafa Kemal ****** ve arkadaşları gibi, gerçek aydınlar gibi, onu yetiştiren Cumhuriyet Öğretmenleri gibi…


    Yıldız TÜMERDEM


      Forum Saati 26.04.24 17:07