Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Büyük Önder ****** (****** ve Stalin)

    avatar


    Kayıt tarihi : 31/12/69

    Büyük Önder Atatürk  (Atatürk ve Stalin) Empty Büyük Önder ****** (****** ve Stalin)

    Mesaj   21.08.10 5:20




    Büyük Önder Atatürk  (Atatürk ve Stalin) Cid00b001c81fc722b04730


    Büyük Önder Atatürk  (Atatürk ve Stalin) Ata_stalin


    Stalin'in Sovyetler Birliği'nin başında olduğu dönemler... Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi ünlü bir diplomat Karakan... 1917 Ekim Devrimi'nin yıl dönümlerinden birinin sabahında Stalin, son derece sivri, anlamsız ve onur kırıcı bir demeç veriyor. Bu demecinde aynen şunları söylüyor:
    "Herkes bilsin ki, Rus Milleti; Boğazlarla, Ardahan'ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir. Çok yakın bir zamanda bu davalarımızı halletmiş olacağımızı şimdiden müjdeliyorum..."

    Aynı gece Ankara'da Sovyet Büyükelçiliği'nde de ihtilalin yıl dönümü kutlamaları yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal ******, gece yarısına doğru Stalin'in bu densiz demecinden haberdar oluyor ve maiyetine emrediyor:

    "Arbaları hazırlayın gidiyorum."

    "Paşamız bu saatte nereye gidecekler?"

    " Sovyet Sefareti'ne."

    Mahiyetin etekleri tutuşur çünkü olayı kavrarlar, içlerinden birisi ******'e:

    "Paşa hazretleri nasıl olur? Protokolsüz mü? Siz devlet başkanısınız, protokolsüz nasıl gidersiniz?"

    "Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk. Stalin vatanımın topraklarına göz dikmiş, sen bana protokolden söz ediyorsun. Hazırlayın arabaları." diye cevap verir.

    Büyük önderimiz ve arabalar hazırlanır. ****** ve maiyeti, Sovyet sefaretinin kapısına dayanır.

    Ulu önderimiz yüzü asık bir şekide yukarı çıkar ve o sırada sefarette büyük bir balo vardır. ****** kendisini karşılayan Büyükelçi Karakan'ı görünce:

    "Merhaba Karakan" der ve aynı sert ifadeyle devam eder. "Rahatsız ettik ama sen benim şahsi dostumsun, kusurumuza bakmazsın.. Bir hususu esasından anlamaya geldim."

    "Emredin Sayın Başkan"

    "Ajanstan öğrendiğime göre, başbakanınız Stalin, Ardahan'la Boğazları istemiş, kararı katiymiş...Pek yakın bir gelecekte bu kararını uygulayacakmış. Tam böyle söyleyip söylemediğini bilemem ama buna benzer şeyler söylemiş. Tabii ki bu nutkun da bir sureti sende vardır. Getir bakalım şunu da işin aslını faslını iyi anlayalım."

    Stalin'in nutku getirilir. ****** metnin o kısmını yanındakilere kelime kelime tercüme ettirir. Nutuk ajanstan geçen metinile aynıdır. ****** sorar:

    "Karakan, sefaret telsizinden derhal Stalin'i bulduracaksın. Bu beyanatından vazgeçip geçmediğini sorduracaksın. Başbakanın tükürdüğünü yalayacak, yalamazsa ben yapacağımı bilirim. Bu cevap bu gece gelecek çünkü benim senin başbakanından daha önemli kararım var. İstediğim cevabı almadan sefaretinizden dışarı adım atmam. Eğer cevap istemediğim şekilde gelirse bil ki buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim..."

    Karakan çaresizlik içinde telsizin başına koşar ve ******'ün söylediklerini aynen nakleder. Stalin'den gelen cevap büyük önderimizi tatmin eder çünkü cevapta aynen şöyle söylenmektedir. "Stalin sürçü lisan eylemiştir. Boğazlar'la Ardahan'ı almak gibi bir arzusu katiyetle yoktur..."

    ****** cevabı okuduktan sonra Rus Büyükelçisi Karakan'a hitaben "Karakan seni geri çağırırlar veyaşatmazlar. Uzun süredir tanışıyoruz, istersen bize iltica et."

    Karakan bu teklife olumsuz cevap verir ve cevabı telgraftan hemen sonra bir telgrafla geri çağrıldığını açıklayarak: "Teşekkür ederim. Sizi tanımış olmam bile kafidir ancak memleketinizdeki vazifem sona ermiştir. Yarın hareket edeceğim."

    ****** fazla ısrar etmez ve Çankaya'ya döner. On gün sonra şöyle bir haber gelir. Sovyetler Birliği'nin eski Ankara Büyükelçisi Karakan fırında yakılmak suretiyle idam edilmiştir.

    ATATÜRK İŞTE BÖYLE BİR DEVLET ADAMIYDI... MANGAL DEĞİL, TÜRKİYE KADAR YÜREĞİ VARDI... ŞİMDİ YOKLUĞUNDA DİL UZATAN İNSANLARA İTHAF OLUNUR...

    http://gazeteyorumlari.blogspot.com/






      Forum Saati 28.04.24 17:04